Erkek Saten Gömlek - Ladin Özden
 
 
Tasarımcı Hakkında
Hızlı trendlerin ve seri üretimin hakim olduğu bir dünyada, Ladin Özden Atelier, üretimin programlara değil, sezgiye bağlı kaldığı yavaş tasarım ve sanatsal bütünlük temelleri üzerine kuruludur. Burada duygu, titizlikle kalıcı ve somut bir sanata dönüştürülür.
 
Bilinçli Kaynak Kullanımı: Ölü stok ve rulo sonu kumaşları kurtarmak ve değerlendirmek için yaratıcılığı kullanma konusunda sıkı bir bağlılık vardır.
Sıfır Atık: Bu özenle seçilmiş stok kumaşları dönüştürerek, üretim asla yeni tekstil atığına katkıda bulunmaz ve bu da doğrudan hacim yaratımına ve tek kullanımlık miktara karşı gelir.
Sınırlı Üretim Garantisi: Atölye sınırlı sayıda ürünle çalıştığı için, burada bulunan her parça doğası gereği sınırlı sayıda veya benzersizdir ve müşterinin seçkin, yüksek kaliteli malzemeden yapılmış nadir bir giysiye sahip olmasını garanti eder.
Yavaş Üretim: Her ürün, sürecin etik ve kusursuz olmasını sağlayarak yavaş ve bilinçli bir şekilde el yapımı olarak üretilir.
El: Zanaatkar Ağımız. Atölye tarafından savunulan yavaş ve özenli süreci koruma ruhuyla, üretim sürecimiz bağımsız zanaatkarların zanaatını desteklemek ve geliştirmek için bilinçli olarak tasarlanmıştır. Farklı ürün kategorileri için güvenilir, yerel ve küçük ölçekli terzilerden oluşan bir ağ ile iş birliği yapıyoruz.
Zanaata Bağlılık: Bu bağımsız üreticilerin çoğu, gerçek zanaatkarlığın "eski usul" tarzını temsil ediyor; becerileri onlarca yıldır gelişmiş, giderek nadirleşen nesiller boyu kullanılan teknikleri geleceğe taşıyan terziler.
Bağımsız Üreticiyi Desteklemek: Atölye, belirli görevleri bu yerel ustalara emanet ederek bağımsız sanatçılığın geçimine ve uzun ömürlülüğüne doğrudan katkıda bulunuyor ve geleneksel dikiş ve terzilik becerilerinin toplumda canlı kalmasını sağlıyor.
Etik ve Yerel Üretim: Bu merkezsizleştirilmiş, yerel yaklaşım, her giysinin etik koşullar altında üretilmesini sağlayarak, onları üreten ellere duyulan derin saygıyı yansıtıyor.
 
Tasarımcı ve Kurucu
Sanat, çocukluğumdan beri soluduğum hava oldu. Yaratımla çevrili bir şekilde büyüdüm; annem peyzaj mimarı ve tasarımcı, amcam ise ressamdı ve bu da bana sanatın yapılan bir şey değil, yaşanan bir şey olduğunu erken yaşta öğretti.
Yaratıcı Kıvılcım: Yolculuğum, on yaşında kayaları boyamak, hurdaları hazinelere dönüştürmek ve minik tasarımlar satmak gibi eğlenceli bir takıntıyla başladı. Bu erken merak, İstanbul'da Ürün Tasarımı eğitimi almamla gelişti. Atölyelerde ellerimi kirleterek ve en ufak parçalarla çalışarak daha derin bir bakış açısı kazandım; tüm ürün döngüsünü yaşadım ve gizli bir dikişten ince bir renk değişimine kadar en küçük ayrıntının nasıl sihir yarattığını öğrendim.
Kültürel Eğitim: Stilim, farklı coğrafyalarda kök salmış ve tarihi el sanatlarını canlı tutma arzusuyla beslenen bir arayış. Resmi eğitimim, Napoli'deki önemli moda tasarımı çalışmalarıyla ilerleyen ve Milano'da lüks işletme yönetimi alanında yüksek lisans derecesiyle sonuçlanan küresel bir ustalık arayışıydı.
Ancak en gerçek dersimi, vintage pazarlarında dolaşırken, tekstil arşivlerine dalarken ve hiçbir ders kitabının öğretemeyeceği şeyleri sokaklardan öğrenirken buldum. Bu zengin kişisel yolculuk, yarattığım her dikişin eklektik tarzımın ruhunu taşımasını sağlıyor ve mirasa olan derin bağlılığımı bireysellik tutkusuyla birleştiriyor.
Sığınak: Ladin Özden Atölyesi, bu hayatın doruk noktası: güzelliği, kaliteyi ve etiği bütünleştirdiğim yaratıcı bir sığınak. Sürecim, tıpkı on yaşındayken yaptığım gibi, yüksek kaliteli malzemeleri hayatınıza eşsiz ve ruh dolu katkılar haline getirerek deneysel bir süreç olmaya devam ediyor.
 
Bu benim tutku ve özenle inşa edilmiş dünyam ve buraya yolunu bulduğun için minnettarım.